‘Hayat Eve Sığar’ mı?

Merhaba kıymetli okur.
Malumunuz bu ara ülke gündemi koronavirüs. Geçen yazımda da belirtmiştim, bu yazımda da özellikle altını çizmek istiyorum, bahse konu virüs hakkında sizlere akıl verecek değilim. Zira şu sıra televizyonlar, gazeteler ve sosyal medya bilip bilmeden konuşan insanlarla dolu. Akıl veremem size belki ama tavsiyede bulunabilirim; bilimden şaşmayın. Unutmayın, insanlığı hurafeler değil, bilim kurtarabilir. Bu nedenle bilim insanlarının tavsiyelerine uymanızı öneriyor, yazımın asıl konusuna dönüyorum; ‘Hayat Eve Sığar’ mı?
Evet, kıymetli okur. Kendisi de bir tıpçı olan Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca, neredeyse her gün yazılı, görsel ve internet medyası aracılığıyla bu sloganı söylüyor bizlere. ‘Hayat eve sığar, oturun evinizde’ diyor. Ben de katılıyorum kendisine, bence de sığar. Koskoca bakan, var ki bir bildiği söylüyor. Kaldı ki hepimiz şöyle bir ay evimizde otursak, salgını rahat bir şekilde kontrol altına alabilir sağlık camiası.
Bakan üzerine düşeni yapıyor, uyarıyor vatandaşı. Zaten süreci de çok iyi yönetiyor adam. Gece gündüz çalışıyor, gözleri kan çanağı. Suç bizim vatandaşımızda, çıkmasa evinden virüs falan yayılmayacak ama nafile, vatandaş evinde durmamakta ısrar ediyor. Geçen gün dayanamayıp sordum birine, ‘Kardeşim hayat eve sığar, neden çıkıyorsun evinden?’ diye, ‘Çalışıyorum kardeşim, nasıl çıkmayayım?’ dedi.
Sonra düşünceli bir şekilde eve gittim ve süreci çok iyi yöneten bakanımızın açıklamasını beklemeye koyuldum. Bir yandan da şunu düşündüm, ‘Hayat eve sığar da çalışmak zorunda olanlar ne olacak?’ Neyse ki o gün yaptığı açıklamada Sayın bakanımız onun da çözümünü sundu; ‘Sokağa çıkma yasağına gerek yok, herkes kendi OHAL’ini uygularsa sorun ortadan kalkar.’
Yani değerli okur, süreci başından beri çok iyi yöneten bakanımız, olağanüstü hal ilan etme işini de vatandaşımıza bıraktı. İsteyen kendi OHAL’ini ilan etmekte özgür. Tam bir özgürlükler ülkesiyiz. Nereden, nereye…
Ben kendi kişisel OHAL’imi ilan ettim kıymetli okur. Şimdilik evden çıkmıyor, faturalarımı, kredimi, kredi kartlarımı falan da ödemiyorum. Bankalardan, GSM operatörlerinden, elektrik ve gaz dağıtım şirketlerinden gelen tehdit içerikli mesajları da ‘İkinci bir emre kadar kişisel OHAL’imi ilan ettim, para falan yok!’ diye cevaplıyorum. İlan etmiş olduğum olağan üstü hali tanıyan bir kurum henüz çıkmadı. Tehdit mesajları da sürüyor. Ancak ben bir süre daha bu şekilde devam etme kararı aldım.
Şimdilik evde bir takım Kanun Hükmünde Kararname ve çeşitli genelgeler üzerinde çalışıyorum. Eğer kişisel OHAL’imden olumlu bir sonuç alırsam, yine bu köşeden sizlere yazacağım. Başarılı olduğum takdirde her gün evden çıkıp çalışmak zorunda olan emekçi yurttaşlar da evden çıkmak zorunda kalmazlar.
Eğer başarılı olamazsam, Sayın Bakanımız süreci çok da iyi yönetmiyor demektir.
Kalın sağlıcakla.