Terörist değilmişim!

7 ya da 8 ay önceydi, tarihi tam hatırlamıyorum. Akşam saatleri, hava yeni kararmış, telefonum çaldı. Telefonun diğer ucundaki sesle aramızda şöyle bir konuşma geçti.
-Merhabalar Kadir Bey, ben Çorlu Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Biriminden polis memuru …
– Merhabalar, buyrun.
– Yarın Avukatınızla birlikte Çorlu İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gelebilir misiniz? İfadenizi almamız gerekiyor.
– Gelirim tabi, ancak avukatım yok.
Bi insan neden avukata ihtiyaç duyar ki? Herhangi bir suçu yoksa tabi…
– Tamam sıkıntı değil, baro size bir avukat tayin eder.
– Peki memur bey, yarın gelirim.
Ertesi gün, söylenen saatte Çorlu KOM’a gittim. Gittim de gidene kadar kafamda 50 tane soru. Benim Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Birimi’nde ne işim olur. Rahmetli dedemin Ahıska’dan Türkiye’ye yeni taşındıkları zamanlarda, (1940’lar falan) tütün, çay v.s kaçakçılığı yaptığını duymuştum ama o zamanlar değil ben, anne ve babam bile hayatta değildi. Konu bu olamazdı.
Ben o geceyi biraz beni neden çağırdıklarını düşünerek, biraz da uyuyarak geçirdim ve sabah arkadaşımla birlikte belirtilen saatte Çorlu KOM’a gittim.
Polis memuru arkadaşlar önce kimliğimi aldılar ve standart birkaç soru sorarak kayıt işlemlerimi yaptılar. Daha sonra barodan avukat gelene kadar beklememi söylediler. Avukat geldikten sonra ifade verecektim.
Yarım saat bekledikten sonra baronun bana tayin ettiği avukat geldi. Önce avukatla kısa bir görüşme yaptım, sonra da ifade vermek üzere başka bir odaya girdik.
Giriş kısmı sıkıcı oldu biraz değerli okur, farkındayım ancak konu ciddi olduğu için ayrıntıları yazma ihtiyacı hissettim.
İfade vermek üzere odaya girdik, odada ben, avukat, kaç yıldızlı olduğunu bilemiyorum ama komiser olduğunu düşündüğüm polis memuru ve yine tahmin yürütüyorum yıldızı olmayan düz bir polis memuru vardı. Yıldızlı olan soruları soracak, yıldızsız olan da ifademi kağıda dökecekti.
Kısa bir tanışma faslının ardından matbuu sorulara geçildi ve ilk soru gerçekten insana ‘Laaaan!’ dedirten cinstendi…
– Etkin pişmanlık yasasından faydalanmak istiyor musunuz?
Ne pişmanlığı amirim? Ben suç işledim de haberim mi yok? İstemiyorum etkin pişmanlık yasası falan dedim. Avukat da onayladıktan sonra cevabımı, kayıtlara geçildi.
– Fetö/PDY terör örgütünün işadamları yapılanması olan TUSKON, MARİFED ve Çerkezköy yapılanması ÇESİAD hakkında ne biliyorsun?
– Valla çok şey biliyorum Amirim, nihayetinde ben gazeteciyim. Bu söylediğiniz dernekler de yıllarca protokolü işgal ettiler. Haber için gittiğimiz her programda bu adamlar Valiyle, Kaymakamla, Belediye Başkanıyla aynı protokolde yer aldılar. Eğitim camiasındaki etkinlikleri de malumunuz, Milli Eğitim Müdüründen öğretmenlere kadar hepsi bunların adamı.
– Zaman gazetesi, Bugün Gazetesi, Sızıntı Dergisi aboneliğin var mı?
– Hayır!
– Bank Asya hesabın var mı?
– Hayır!
– Bylock kullandın mı?
– Hayır!
– Bu dernekle yurt içi gezilerine katıldın mı?
– Hayır!
– Bu dernekle yurt dışı gezilerine katıldın mı?
– Hayır!
– Cemaat evinde kaldın mı?
– Hayır!
Bunlar gibi bir iki standart soru daha sorduktan sonra, dilek ve temenniler kısmına geçildi. Bu kısımda kendi düşüncelerimizi ifade etme şansı verdiler. Sonrasında kaç yıldızlı olduğunu bilmediğim amire şunu sordum;

• Size fetöcü mü lazım ve fetöcü kriterleriniz yukarıdaki sorular mı?
• Evet!
• O zaman ben size yardımcı olayım amirim.

Dedim ve yaklaşık 6 yıllık gazetecilik mesleğimde Çerkezköy’de bu yapılanma ile haşır neşir olan, yurt içi- yurt dışı gezilerine katılan, sohbetlere giden, işadamı devşiren, buna rağmen halen daha kurum müdürlüğü yapan, siyasi partilerde ilçe başkanlığı yapan, okullarda müdürlük yapan, sendikalarda ve Odalarda başkanlık yapan isimleri anlatmaya başladım. Ben bunları anlatınca, ortamda bir sessizlik oldu. Yıldızlı olan komiser;

• Bu söylediklerin çok ciddi iddialar ve isimler!

Dedi ve ben de;

• ‘Evet amirim, çok ciddi isimler’ dedim. Üstelik bu saydığım isimlerin, az önce fetöcü bulmakta kullandığınız kriterleri yaptığına dair belgeleri bulmak çok da zor değil. Mesela bana ‘Bu yapılanma ile yurt dışına çıktın mı?’ diye soruyorsunuz ama benim pasaportum bile yok. Pasaport şube de size bağlı olduğuna göre kayıtlarda benim pasaportumun olmadığını bulmanız çok da zor değil. Ama bu saydığım isimlerin bu yapılanmayla yurt içi ve yurt dışı gezilerine katılıp katılmadığını bulmak çok kolay. Yaz google’a ‘ÇESİAD iş gezisi’ diye, kimler yurt içine ve yurt dışına çıkmış görürsün. Ayrıca Bank Asya hesabı kimlerde var, kimlerde yok, bunu da bulmak çok kolay. Zira bankaya zaten kayyum atanmış. Benim öyle bir hesabım olsa zaten siz de bilirsiniz.

Bunları söyledikten sonra cep telefonumdan google’a ÇESİAD iş gezisi yazdım, ilk çıkan haberi de polislere gösterdim. Kuzey Irak gezisi çıktı. Geziye katılanların bir kısmı içerde, bazıları da dışarda, hem de Fetöyle mücadele ediyorlar!
Hayatım boyunca cemaat ve tarikatların kapatılması taraftarı olan ben, Fetö/PDY terör örgütüne üye olmaktan ifade verdim. O gün dilek ve temenniler kısmının son bölümünde şu ifadeleri kullandım;

• Benim yaşam tarzım, hayata bakışım, ideolojim, ayrım gözetmeksizin tüm cemaat ve tarikatların kapatılmasından yanadır. 15 Temmuz’da darbe girişimi yapılmışsa bunun nedeni cemaatlere uygulanan töleransdır. Sadece darbe girişimi de değil, bugün ülkedeki eğitim seviyesi geriye doğru gidiyorsa, bilim yok oluyorsa, kadınlar sokağa rahatça çıkamaz olduysa tüm bunların nedeni de tarikat ve cemaat anlayışıdır. Eğer hükümet bu işte çok ciddiyse, eli değmişken tüm cemaat ve tarikatları kapatmalıdır.

İfademi tamamladıktan sonra sağlık kontrolü için Çorlu Devlet Hastanesine gittik ve buradaki işlemlerin ardından eve döndüm. İfade verdiğim günden bu yana yüzlerce isimle birlikte ben de soruşturma geçirdim ve bayramdan bir gün önce elime ulaşan tebligatta, takipsizlik kararı olduğu ve kovuşturmaya yer olmadığı yazıyordu. Kısacası değerli okur, 7-8 ay süren bir soruşturmanın ardından Devlet nezdinde terörist olmadığım anlaşıldı.
O gün ifademde belirttiğim isimler de soruşturma geçirdi mi bilmiyorum. Ancak bana bile bu süre zarfında yurt dışı yasağı koyan adalet mekanizması, bu yapılanmayla birlikte diyar diyar gezenlere dokunmuyorsa, herkesin şapkasını önüne alıp, özellikle son günlerde çokça tartışılan ‘adalet’ hakkında uzun uzun düşünmesi gerekiyor.
Kalın sağlıcakla…